Turizmciler, ülkemizin dünya turizmindeki yerini daha üst mertebelere çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Ama artık artan maliyetler ve kur baskısından dolayı turizm sektörü boğulmak üzere ve yavaş yavaş tehlike sinyalleri veriyor. |
Turizm sektörü ülkemizde öyle bir hale gelmiştir ki diğer birçok sektöre lokomotif olmakta. Rakamları inceleyecek olduğumuzda ülkemizdeki bin iki yüzün üzerindeki tesis yılda 60 bin ton kırmızı et ve yaklaşık 40 bin ton beyaz et tüketmekte. Ülkemizde turizm sektörü 54 diğer sektöre destek vermekte ve yılda yaklaşık 11 milyar dolarlık mal ve hizmet alımı yapmaktadır.
Yapılan istatistiklere göre büyük ölçekli 400 odalı bir tesis yılda bin ton yiyecek ve yaklaşık 600 ton içecek ürün tüketiliyor. Ülkemizdeki toplam tesislerin yıllık yiyecek tüketimleri bir milyon tonu ve içecek tüketimleri 600 bin tonu geçmekte.
Turizm sektörüne en fazla ürün sunan sektörlerin başında et sektörü geliyor. Bu sektör otellerin günlük kullanımları sıralamasında da ön sıralarda yer almakta. 5 yıldızlı bir tesis yılda et sektöründen ortalama 40 ton ürün alıyor. Bu miktar otelin konseptine göre yılda 70 tonları buluyor.
Otellerin tükettikleri ürün kalemleri arasında miktar olarak en büyüklerinden biride meyve ve sebzede ise yıllık tüketim 350 ile 500 ton arasında değişmekte. Ülkemizde toplam tüketim hesaplandığına bu meblağ 600 bin tonlara ulaşıyor. Otellerin bu sektöre yıllık yarattığı girdi 250 milyon dolar civarında.
Çarpıcı birkaç örnek verecek olursak; 5 yıldızlı bir tesisin yıllık yumurta tüketimi 250 ila 300 bin arasında, her otelde yıllık 20 ton civarında peynir tüketilmekte.
Turizm sektöründeki hareketlilik diğer sektörleri doğrudan etkiliyor. Turizm sektörünün büyümesi ve gelişmesi diğer sektörleri de geliştirmekte ve büyümelerine yardım etmektedir.
Sadece tüketilen ürünlere ilişkin pazarlara değil aynı zamanda da sektör otellerin inşa ve yatırım sürecinde diğer sektörlerden mal ve hizmet alarak bu sektörlerinde gelişimine destek olmakta. Otel yatırımı için gerekli olan yaklaşık 220 kalem ürün diğer sektörlerden sağlanıyor.
Kabaca bir rakam verecek olsak 5 yıldızlı bir tesisin işletmeye açılabilmesi için geçen sürede arsa bedeli hariç 20 milyon avroya yakın bir iş hacmi oluşmaktadır. Bu bedel diğer sektörlerin kalkınmasına ciddi destek olmaktadır.
Turizm sektörünü yarattığı istihdam konusunda inceleyecek olursak diğer sektörlerle karşılaştırıldığında turizm sektörü daha düşük yatırımla daha fazla istihdam sağlayarak ülkemizdeki istihdam probleminin çözülebilmesinde önemli bir rol oynamak. Üstelik dünyada ve ülkemizde sanayi kuruluşlarında istihdam azalmakta, buna karşın turizm sektöründe istihdam artmaktadır.
Turizm sektöründen sağlanan gelire ilişkin göze çarpan en önemli noktalardan biri de turizmin dışa bağımlılığının hiç olmaması. Turizmde ürün ülke kaynaklarıyla bir araya getirilebilirken diğer sektörlerde bu tam tersi bir tablo sergilemekte.
Turizm sektörü ülkemizin geleceği açısından değerlendirildiğinde, en önemli sektörlerin başında geldiği görülüyor. En az dış kaynakla en fazla döviz getiren sektör konumundadır. Sektörün desteklenmesi ve gelişmesi için çaba gösterilmeli ve ülke ekonomisine katkısı göz ardı edilmemelidir.
Unutmayalım ki sadece turizmci turizmden para kazanmıyor, daha nice sektör çalışanı dolaylı olarak turizmden ekmek yiyor.
Türk turizmcisi bütün artan fiyatlara ve maliyetlere göğüs germeye devam ediyor. Oysa ki sektör, ülkemizin dünya turizmindeki yerini daha üst mertebelere çıkarmak için elinden geleni yapıyor.
Ama artık artan maliyetler ve kur baskısından dolayı turizm sektörü boğulmak üzere ve yavaş yavaş tehlike sinyalleri veriyor.
[TurizmdeBusabah] [21 Ekim 2010]